Yas kontrolümüz dışında ve geri dönüşü mümkün olmayan durumların sonucu
olarak ortaya çıkan ve yaşanılması gereken bir süreçtir. Yas dediğimizde ilk akla
gelen sevdiğimiz, değer verdiğimiz yakın birinin kaybıdır. Ancak şiddeti, süresi değişiklik gösterse de boşanmalar, ilişki bitimleri hatta bazen işten ayrılmamız, mahalleden ayrılma durumlarımız da bir yas sürecidir.
olarak ortaya çıkan ve yaşanılması gereken bir süreçtir. Yas dediğimizde ilk akla
gelen sevdiğimiz, değer verdiğimiz yakın birinin kaybıdır. Ancak şiddeti, süresi değişiklik gösterse de boşanmalar, ilişki bitimleri hatta bazen işten ayrılmamız, mahalleden ayrılma durumlarımız da bir yas sürecidir.
Yas süreci duygusal, fiziksel, düşünsel ve davranışsal tepkilerle kendini var eder.
Yas ilk olarak beraberinde şok etkisini getirir. Kayıp ilk öğrenildiği zaman kısa süreli hissizlik durumu gerçekleşir. Akabinde kayıba yönelik inkar başlar. Kontrolümüz dışında gerçekleşen olay ve durum yok sayılır, gerçekleşmemiş gibi davranılır. Sonrasında kızgınlık yoğun bir şekilde hissedilir. “Neden ben?” sorusu ile başlayan sorgulama evresine geçilir. Bu durumu çaresizlik ve çökkünlük takip eder. Kaybın gerçekliği farkedilir ve çaresizlik, mutsuzluk hali başlar. Bu dönemde kişi sosyal ilişkilerinde ve sorumluluklarını gerçekleştirmekte zorluk yaşayabilir. Kabullenme ve adaptasyon yas sürecinin tamamlanma sürecidir. Bu evrede kayıp gerçeği kabullenilmiştir. Yas tepkilerinde azalma gözlemlenir ve kişi olağan yaşantısına aşamalı olarak adapte olur. Yas sürecinin sağlıklı yaşanması, kişinin hayatını bu denli sarsan bir olayı veya kişiyi unuttuğu ya da unutacağı, bir daha asla olaya yönelik üzüntü ve acı duymayacağı anlamına gelmez.
Yas ilk olarak beraberinde şok etkisini getirir. Kayıp ilk öğrenildiği zaman kısa süreli hissizlik durumu gerçekleşir. Akabinde kayıba yönelik inkar başlar. Kontrolümüz dışında gerçekleşen olay ve durum yok sayılır, gerçekleşmemiş gibi davranılır. Sonrasında kızgınlık yoğun bir şekilde hissedilir. “Neden ben?” sorusu ile başlayan sorgulama evresine geçilir. Bu durumu çaresizlik ve çökkünlük takip eder. Kaybın gerçekliği farkedilir ve çaresizlik, mutsuzluk hali başlar. Bu dönemde kişi sosyal ilişkilerinde ve sorumluluklarını gerçekleştirmekte zorluk yaşayabilir. Kabullenme ve adaptasyon yas sürecinin tamamlanma sürecidir. Bu evrede kayıp gerçeği kabullenilmiştir. Yas tepkilerinde azalma gözlemlenir ve kişi olağan yaşantısına aşamalı olarak adapte olur. Yas sürecinin sağlıklı yaşanması, kişinin hayatını bu denli sarsan bir olayı veya kişiyi unuttuğu ya da unutacağı, bir daha asla olaya yönelik üzüntü ve acı duymayacağı anlamına gelmez.
Yapılandırmış bir çerçeve gibi görünsede aşamaların deneyimlenme şekli ve süresi kişiden kişiye değişmektedir. Yani yas süresi; kaybın nasıl gerçekleştiği, kaybedilen kişinin yakınlık derecesi, tamamlanamamışlıklar, yas sürecindeki
kişinin yaşantısal ve kişilik özellikleri, sosyal desteğin eksikliği gibi faktörlere göre değişiklik gösterir. Yaklaşık bir yıl sonrasında bir evreden bir diğerine geçmekte zorluk yaşanıyorsa, yasın tepkilerinde azalma gerçekleşmiyorsa ve kişi sosyal, mesleki ve yaşantısal alanlarına dahil olmakta güçlük çekiyorsa bir uzman değerlendirme ve desteğine mutlaka başvurulmalıdır.
kişinin yaşantısal ve kişilik özellikleri, sosyal desteğin eksikliği gibi faktörlere göre değişiklik gösterir. Yaklaşık bir yıl sonrasında bir evreden bir diğerine geçmekte zorluk yaşanıyorsa, yasın tepkilerinde azalma gerçekleşmiyorsa ve kişi sosyal, mesleki ve yaşantısal alanlarına dahil olmakta güçlük çekiyorsa bir uzman değerlendirme ve desteğine mutlaka başvurulmalıdır.
Özgür Bayden
Uzm. Psikolog
Si Psikoloji
Yorumlar
Yorum Gönder